8 Kasım 2017 Çarşamba

Özfarkındalık..

Özfarkındalık, kişinin kendi olumlu ve olumsuz yanlarını bilme, olumsuz yanlarını azaltıp olumlu yanlarını geliştirerek kişiyi başarılı olmaya götüren yolun başlangıç aşamasıdır. Hem dikkatli ve düşünceli olma hali, hem de şefkat ve sabır günlük uygulamalar haline geldiğinde, dinginlik ve iç huzuru ile sonuçlanır. Modern toplumumuzda gözlemlediğim kadarıyla günlük hayat koşuşturmamızda insanların özfarkındalığa ulaşmasını etkileyen bazı unsurlar var.  Bunlardan en çok görülenleri;

  1. Nomofobi: Mobil cihaz bağımlılığı. Metrobüste, metroda, vapurda, otobüste yolda işte kısaca görebildiğiniz her yerde 10 kişiden minimum yarısı elinde telefon, laptop yada  mobil cihazla bazen sırıtarak genellikle de öfkeyle sosyal medyaya bağlanan insanlar görüyoruz.. Özellikle Facebook, İnstagram, Twitter gibi sosyal medya mecralarında takılan kişilerin % 95 'i günün tamamına yakınını mutsuz geçirmesine rağmen anlık mutlu olduğu durumları sosyal medyada paylaşarak mutlu bir hayatı varmış gibi görünmeyi ve kendini o şekilde göstermeyi seviyor. Geri kalan gerçekten mutlu olan kişilerin birçoğu da bunu mutlu görünümlü mutsuzların gözüne sokarak bir nevi onları tetikliyor.
  2. Erteleme Hastalığı: Bir meselenin çözümü hakkında ne yapılması gerektiğini biliyorsanız fakat uygulamaya geçemiyorsanız muhtemelen erteleme sarmalına bulaşmışsınız demektir. Bazen mükemmeliyetçilik, bazen başarısızlık korkusu ve genellikle de odaklanamama kişiyi yapacağı işten alıkoyar. Bu noktada birde Mazeret faktörü var tabi. Oscar ödülü törenlerinde "En iyi senaryo" ödülü alan yönetmenleri kıskandırırcasına... 
  3. Sabırsızlık: Modern tüketim toplumunun bize verdiği "Anlık Haz" duygusuyla, sadece maddesel değil manevi olarakta kendimizi farkında olmadan tüketiyoruz. Mesela hayatımın geçmiş evrelerinde kısa sürede emek harcamadan gelen mutluluğun devamı olmamıştır. Buna ilk aşamada kısa zamanda sorumlulukları unutturan bir önceki yayınımda paylaştığım modern uyuşturucular dediğimiz Tv dizileri, konsol-mobil oyunlar, sosyal medya bağımlılığı, kafelerde oynanan kağıt-taş oyunları vs gibi.. Birde bunun ikinci aşaması var ki, içki-kumar-meşru olmayan cinsellik şeytan üçgeninde nefsimizin hoşuna gitse de ilerleyen dönemlerde manevi açıdan büyük bir boşluğa sürüklüyor. Tam tersi işin başlangıcında bol sabır ve zorluk isteyen işlerinde mükafatlandırılması daha güzel olmuştur hep hayatımda...
  4. Geçmişe saplanma ve geleceğin kaygıları arasında "ŞU ANI YAŞAYAMAMA": Sizin de etrafınızda size 10-20 yıl önceki olayı hiç bıkmadık bir şekilde defalarca hatırlatan insanlar var mı? Ya da "Yarın savaş çıkacak", "kıyamet milenyumda kopacak olmadı 2012'de Maya Takvimine göre kesin kopacak" gibi komplo teorileriyle dolaşanlar? Bu kadar abartılı olmasa bile sürekli geçmişte kalıp yada gelecek kaygısıyla şu anı yaşayamama durumu da ne yazık ki yaşadığımız anın farkına varmamızı engellemeye sebep oluyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Travma..

                    Stres, genelde bilinenin aksine dozu aşılmadığı zaman faydalı da bir şeydir. Stres ile karşılaşan kalp, vücut ka...

Bu Blogda Ara