10 Kasım 2017 Cuma

Dürüstlük ve İyiniyet...

      Günümüzde çok nadir bulunan 2 özellik haline gelen dürüstlük ve iyiniyet, bu özelliğe sahip olan insanlarda bile aşırı suistimalden artık kullanmaya korkar hale gelinecek seviyeye geldiler. Üstün Dökmen'in Ladesçi kitabında söylediği gibi artık yaşantımız neredeyse birbirini kandırma üzerine kurulu hale geldi.O kitaptan çok sevdiğim bir örnek olan, "Bütün ülkelerin Milli Savunma Bakanlığı var ama kimse kimseye saldırmıyorsa bu savaşlar neden oluyor?" tespiti de bu yaşadığımız hayat kandırmacasının bir parçası olmalı...Peki bize dürüst olmak yerine dürüst olmamayı tercih ettiren sebep veya sebepler ne?
      En büyük sebep hiç şüphesiz baskı. Baskı.. bu çok kapsamlı bir kavram. Genellikle mahalle baskısının egemen olduğu her ortam olabilir. Genelde toplumsal olaylarla ilgili mahalli baskılar daha çok siyaset, futbol taraftarlığı ve dini çevrelerde ağırlıklı olarak çoğunluktan ayrılıp azınlık olmamak için yaşansa da iş yerinde, evde, mahalle de yada ikili ilişkilerde,  karşı taraftaki kişi eğer hayatımızda önemli bir yere sahipse kendimizden taviz verip yalan söyleyebiliyoruz. Bir de "Beyaz Yalan" tabiri var. Değer verdiğimiz kişiyi daha çok üzmemek için hem yalanı hem de kendimize göre iyiniyeti bir arada söyleyebiliyoruz. "Aman Ali Rıza Bey, tadımız kaçmasın" modunda... Tecrübelerime dayanarak şunu söyleyebilirimki aslında en tehlikesizmiş gibi görünmesine rağmen bir sarmal haline geldiğinde en tehlikeli yalan çeşidi bu oluyor.
     Hazır iyiniyetten bahsetmişken, zamanımızda dostlarımız tarafından bile en çok suistimal edilen konu iyiniyetimiz. Hayatımızın her alanında etrafımızda bizi hem maddi açıdan hem de manevi açıdan suistimal etmeye hazır kişiler vardır. Benim iyiniyetin suistimali konusunda tecrübelerime dayanarak bir çözüm önerim var. Eğer sizde benim gibi olaylara ve etrafınızdaki kişilere iyiniyetle yaklaşıyorsanız ve iyiniyetiniz artık sistemli bir şekilde suistimal ediliyorsa suç, karşınızdaki kişide değil sizde.
     Peki suistimal ediliyor diye iyiniyetimizden vaz mı geçeceğiz? Ya da insanları üzmemek için "Beyaz Yalanlar" sölemeye devam mı edeceğiz?  O zaman bizi biz yapan özelliklerden vazgeçmiş olmuyor muyuz? Kişisel çözüm önerim; hem hayatımda uyguladığım hem de uygulamadan sonra içsel olarak çok rahatladığım uygulamayı söyleyeceğim. Dürüstlük her daim insanın canını önce kısa süreli acıtsa da uzun vadede kendinizi iyi hissetmenizi sağlıyor. Dolayısıyla o bunu duyarsa yada şu şöyle düşünürse üzülür diye düşünmeyin. Olabildiğinizce etrafınızdaki insanlarla dialoğunuzda açık olun zaten açık olduğunuzda da insanlar sizle konuşmayacaksa bırakın konuşmasın.  Benim son günlerde daha sık telafuz ettiğim bir dua var. Allah hepimize kısa süreli kayıplar (TECRÜBE) versin.

  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Travma..

                    Stres, genelde bilinenin aksine dozu aşılmadığı zaman faydalı da bir şeydir. Stres ile karşılaşan kalp, vücut ka...

Bu Blogda Ara