13 Kasım 2017 Pazartesi

Değişim..

     Bilgenin biri, gençliğinde bütün dünyayı değiştirmenin peşindeymiş. Dünyayı değiştirip, dünyadaki olumsuzlukları asgariye indirmenin mümkün olabileceğine inanarak 40 yaşına gelmiş. Bu yaşına geldiğinde bakmış ki, dünyayı değiştirmek mümkün olamadı, bari ülkemi değiştireyim, diye düşünmüş. Ülkeyi değiştirme projesi ile yaşı gelmiş 60’a dayanmış. Ama ülkesini de değiştirmeyi başaramamış. 10 senesini de yaşadığı şehri değiştirmek amacına yönelik olarak geçirmiş. Yaşı 70’e gelip dayandığı halde yaşadığı şehri de değiştirmeyi başaramamış. Bari ailemi değiştireyim, diye düşünmeye başlayınca, ailesini yanında bulamadı, doğal olarak. Bari kendimi değiştireyim demeye başlayınca da, doğal olarak iş işten geçmiş oldu. Aslında bilge başlaması gereken yere 80 yıl sonra gelmiş; 80 yaşında şunu anlamış ki takip etmesi gereken sıralama aslında tam tersi olması gerekiyormuş..

    Değişim neden gerekli? Zihnimizi, modern tüketim hayatının ve beraberinde getirdiği çelişkilerden kurtarmak için gerekli. Kiminle konuşsam son zamanlarda sanki karşı taraftan söz birliği yaparcasına aynı cevaplar geliyor.  "Sorma Metin, kafamda bin tane tilki var" yada "Ne yapılacağını biliyorum ama uygulayamıyorum" gibi cevaplar, etrafımdaki herkesin ortak sloganı olmuş durumda.. Ben bir değişim süreci geçiriyorum ve itiraf etmeliyim ki bu süreç kolay değil. Kendi gelişimimi sağlamak için bir tarihi milat olarak belirledim.(Örneğin bu tarih benim için 3 Mayıs 2017) Tabi bu sürece girmek istememin en büyük nedeni; yaşadığım sıkıntıların birikmesi ve bunlara köklü bir çözüm bulmak için harekete geçmek zorunda olduğumu hissetmem.. Ve o tarihten önce beni gelişmem için engelleyen bütün engelleyicilerden (ilk makalemde bahsettiğim modern uyuşturuculardan) ve hayatımda bireysel olarak gelişmemi engelleyen fazlalıklardan kurtuldum. Engelleyicilerden kurtulma aşamasına karar vermek iç dünyam açısından kolay olmadı. Fazlalıklardan kurtulma aşamasında ise işe ilk olarak küfürü hayatımdan çıkararak başladım. İlginçtir küfürü bıraktığım için arkadaş ortamlarında kendisine göre gözüne kestirdiği zayıf halkayı "ortamda gömme" diye tarif ettiğim aslında Sam Horn'un "Sözlü Dövüş Sanatı" nda yazdığı gibi altyapısız ego sahibi kişilerin kendi egolarını tatmin eden ve kendileriyle son uyarı konuşmasını yaptığımda daha da agresifleştiğini gözlemledim. Kısaca küfürü hayatımdan çıkardığım için eskiden şaka ile karışık egosunu tatmin edenler bu sefer durumu kabullenmemeye başladılar. İlk başta uzun süredir muhattap olduğum kişilerden böyle bir tepki almak olumsuz bir durummuş gibi gözükse de ilerleyen dönemlerde bu durumun bana getirisi çok daha güzel oldu aslında burada da altın sabır kuralı işledi.

    Gelişmenizi engelleyen engelleyicilerden kurtulup kendinize yeni hobiler ve sportif faaliyetler edindikten sonra, sizi geriye çeken fazlalıklardan kurtulup ilerlemenize destek olan arkadaşlarınızın pozitif destekleri sizin yolunuzu zaten kendiliğinden güzel bir yola dönüştürüyor. Pozitif bir bakış açısıyla hayata bakmaya başlıyorsunuz ve yaşadığınız olumsuzluklarda bile olumlu noktaları görebiliyorsunuz. Olumlu kararlar diğer olumlu kararları beraberinde  çağırıyor.Burada önemli olan niyetiniz ve bu niyet dahilinde harcamanız gereken çaba. Yani kısacası siz, yolunuzu seçip ona göre hareket ettikten sonra Allah sizin bu yolda yürümenize yardım ediyor.. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Travma..

                    Stres, genelde bilinenin aksine dozu aşılmadığı zaman faydalı da bir şeydir. Stres ile karşılaşan kalp, vücut ka...

Bu Blogda Ara